01
Nietzsche ve Hukuk
Serdar Koçak l SARMAL KİTABEVİ
Adalet ile hakikat arasında, felsefeyi ilgilendirdiği kadar insanın içgüdülerini de temel edinen bir ilişki var. Bu ilişki yumağını belli belirsiz şekillere sokarak türlü zihinler eliyle yazıya döküp adına hukuk diyoruz. Söz konusu kurguya göre önce hakikati bulup ardından nor- matifleşmiş ve kanıtlanmış adaleti sağlamaya çalışıyoruz. İçgüdülerimiz de sürekli hakikati ve adaleti arıyor, bunları arayacak yolları yokluyor. Toplumsal bir olgu olarak tümel hukuk idesinde akseden hakikat ve adalet istençlerimiz, cazibe ile mansabına akan ufak bir dere gibi bütünüyle biyolojik tikel içgüdülerimize yönlendiriyor bizi. Bu noktada Nietzsche'den başka nereye bakabileceğimizi kestirmek zor ve onun Tanrıça Themis ile dans edişi görünüyor imgeler dünyasının henüz dile dönüşmemiş bir bölümünde. İşte onu dile getirmek, yazıya dökmek ve ses ile iletmek… Bu ancak Nietzsche'den ilhamla yapılabilirdi. Bu nedenle bu yapıtta Nietzsche'den ilhamla denendi.
02
Nietzsche : Yaşam, Dil, Felsefe
Necdet Yıldız l NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK
Bu kitap, yazarın 2013 yılında yazdığı Nietzsche on the Relation between Language and Philosophy adlı yüksek lisans tezinin genişletilmiş ve revize edilmiş bir çevirisidir. Yapıtın ilk bölümünde, Nietzsche'nin temel kavramlarından giriş seviyesinde ve açıklayıcı bir biçimde bahsedilmektedir. Dolayısıyla bu kitap tam veya kısmi olarak kullanılabilecek bir ders kitabı olarak düşünülebilir ancak bu şekilde kullanılmaya oldukça müsait olsa da bu kitabın özünde bir ders kitabı olduğunu söylemek yanlış olur. Çünkü sonraki bölümlerdeki tartışma; Nietzsche'nin yaşam, dil, felsefe ve bu üçünün birbirleriyle olan ilişkileri üzerine düşünceleri hakkında detaylı bir akademik tartışmadır. Dahası, bu kitap; Nietzsche'nin Türkçe literatürde birkaç istisna haricinde neredeyse hiç üzerinde durulmayan ama popülarite konusunda ne kadar fakirse ilham konusunda o kadar zengin olan “Müzik ve Söz Üzerine (Alm. Über Musik und Wort)” adını taşıyan yazısı üzerine kapsamlı bir incelemeyi de içermektedir.
03
Mesih Karşıtı: Hıristiyanlığa Lanet
Friedrich Nietzsche l AKADEMİM YAYINCILIK
Mesih Karşıtı Nietzsche’nin yalnızca kendi kültürüne yönelttiği bir meydan okuma değildir, evrenseldir. Zira teşhis edilen, bu çağ ve bu coğrafyada da iyi tanıdığımız, dünyaya alacaklı gibi gelmiş hınçlı tavırdır; bu tavrın, en ulvi kavramların arkasına saklanmasıdır; bu tavırdakilerin bir yandan yaşadığımız gerçekliği kötüleyip diğer yandan da yaşadığımız dünyanın ihyasını, gerçekliğin ötelerinde olduğunu iddia ettikleri bir âlem adına engellemesidir. Nietzsche’ye göre her şey altüst olmuştur, bir “din adamı” tipi yaşamda güzel olan ne varsa “şer” ilan etmektedir. Nietzsche bunu değiştirmek ister. Dolayısıyla, Mesih Karşıtı, Nietzsche’nin ilk düşündüğü başlıkla Umwerthung aller Werthe, “tüm değerlerin tepetaklak edilmesi”dir; yaşamın, doğanın, canlılığın, dansın, neşenin, kahkahanın, beden onayının, müziğin, bilimselliğin insan yaşam ve kültüründe en tepelere yerleşmesini sağlamak, hayata “evet” demektir.
04
Nietzsche as Phenomenologist
Christine Daigle l Edinburgh University Press
Christine Daigle explores Nietzsche’s phenomenological method, a ‘wild phenomenology’, to elucidate his understanding of the human being as an intentional embodied consciousness, as a being-in-the-world and as a being-with-others. Establishing this phenomenological conception of the human allows Daigle to revisit the Nietzschean notions of free spirit and the Overhuman and how they express the ethical and cultural-political flourishing Nietzsche envisions for human beings.
05